GÜLEN MASKLAR

2008 KONSERLERİ YAZISI

Educatürk Dergisi

METİN GÖKTEPE ÖDÜLLERİ KİTAPÇIĞI

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, "Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar" diyerek gittiği haberde, gözaltına alındı ve polislerce dövülerek öldürüldü. Gün 8 Ocak 1996'ydı. Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti. Ancak, "Sarı Basın Kartı" olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte "ısrarcı" davranınca da, gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. Burada polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü.
http://www.metingoktepe.com/

EVRENSEL KÜLTÜR

En iyi kültür dergisi olan Aylık Evrensel Kültür Dergisi basın ilanı
http://www.evrenselkultur.com/

GENÇ HAYAT

Ve bir genç hayat daha... Bu sayının kapak konusu, genç işsizlik ve işsiz kalma korkusuydu.

DOKU

Türk tabipleri birliği tıp öğrencileri kolu yayın organı olan Doku dergisi logotype ve kapak tasarımı

GENÇ HAYAT

Evrensel gazetesi ile birlikte 15 günde bir yayımlanan genç hayat

CATAFALQUE

Sevdiğini son kez gördüğün yer
CATAFALQUE

Rıza Bülbül
Gotik metal tarzda müzik yapan Catafalque grubu, kayıtlarını 2003’te bitirdikleri “Unique” isimli ilk albümlerini kısa bir süre önce Poem Production etiketiyle yayınladı. Akıcı ezgilerden oluşan albümde, şarkılar, gotik romantizm, gotik öyküler, aşk, hüzün ve melankoli üzerine yazılmış 12 şarkı bulunuyor. Grup elemanları Özge Baykan (Vokal), Arın Baykurt (Gitar), Serhan Diren (Klavye), Alper Tabakçılar (Bas Gitar), Onur Akça’yla (Davul) ilk albümlerini ve bundan sonraki projelerini konuştuk.
Catafalque nasıl kuruldu ve ismi ne anlama geliyor?
Grubu şu an Amerika’da yaşayan Gökhan Orhun Diren 1997 yılında kurdu. Bu kadroyla özellikle bu tür müziği yapmaya başlaması ve asıl kadronun oturması 2000’den sonra oldu. Catafalque, bir şeyin sergilendiği yer anlamına geliyor. Görmüşsünüzdür Hıristiyanların ölüyü kilisede katafalkın üzerinde sergileme gibi bir gelenekleri vardır. Buradan hareketle insanların sevdiği insanı son kez gördüğü yer olarak tanımlanırsa ve böyle hafızalarda kalırsa biz daha memnun oluruz.
Kayıtlarını 2002 yılında bitirmenize rağmen albümü neden şimdi yayınladınız?
Aslında albümün gecikmesi bizim dışımızdaki etkenlerden kaynaklanıyor. Daha önce de bize “Bu sizin tercihiniz miydi, en iyi hale getirmek için mi beklediniz” şeklinde sorular da geldi. Böyle bir tavrımız olmadı, şirketlerle her iki tarafı da memnun edecek bir anlaşma ortamı bulamadığımız için albüm gecikti.
Kayıtları nerede yaptınız?
Kayıtları Serdar Öztop’un stüdyosunda yaptık. Bu isimle de çalıştığımız için çok şanslı hissediyoruz kendimizi. Kendi deneyimlerini bizimle paylaştı ve albümdeki sound ortaya çıktı.
Albümünüzün adı Türkçe’de yegane, biricik anlamına gelen Unique. Bu ismi tercih etmenizin sebebini öğrenebilir miyiz?
Parçalar 2000’den sonra farklı zamanlarda yapıldı. Mesela Arın’ın yaptığı parçalarla Alper’in yaptığı parçalar ortak olarak gotik ama atmosferleri çok farklı. Biz bir konsepte sokamadık bunları. Hepsinin eşsiz birer parça olduğunu düşünerek farklı tarzlarda olması sebebiyle albümün adını “Unique” koyduk.
Grubun sık sık eleman değiştirmesi nedenini anlatabilir misiz?
1997’den 2000’e kadarki dönemde bu kadroyu oluşturana kadar fazlasıyla eleman değiştirdik. Bu değişimler Catafalque’nin seçimleriyle ve değişen elemanların kendi özel problemleriyle de ilgiliydi aslında. Özellikle bayan vokalde bayağı denememiz oldu. Ama Özge’nin gruba girmesiyle bu sorunumuzun sonsuza kadar çözüldüğünü düşünüyoruz. Metal camiasında görev alan birçok isimde yer aldı grupta. Halen daha grup elemanı değişikliği devam ediyor. Şu an da Soul Sacrifice’da çalan Onur ve konser performanslarımızda bize destek olan Fevzi var. Ama bundan sonra eleman değişikliği olacağını zannetmiyoruz.
Şarkı sözlerinizi hangi kaygılarla yazıyorsunuz?
Şarkılarımız daha çok kara aşk üzerine, gotik öyküler de var. “Gomorrah” şarkısında Sodom ve Gomore diye iki lanetlenmiş şehrin efsanesini anlatıyoruz. “Bloodıa” şarkısı bir vampir öyküsü üzerine kurulu, “Hallowed Lands” ise birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu toprakları ve üzerine kurulan medeniyetleri anlatıyor. Özel bir mesaj kaygımız yok. Genelde herkesin söylediği gibi o zamandan günümüze kadar gelen gotik aşk öykülerinin anlatımı var.
Müziğiniz doom, heavy ve gotik metal olarak tanımlanıyor. Ayrıca otantik öğeleri de barındırıyorsunuz...
Evet müziğimizde birçok öğeyi bulmak mümkün. Aslında tür kaygımız yoktu. Türkiye’de yapılmamışı yapmak adına da gotik metal yapmadık. Gruptaki arkadaşların her birinin farklı müziklerden hoşlanması ve müzikal birikimlerini yansıtması sonucunda grubumuzun müziği ortaya çıktı.
Sizin için müzik yapma sebebi ve ihtiyacı nedir?
İnsanların kendini diğer insanlarla paylaşması, bir etkileşime girmesi için herkese farklı farklı yetenekler verilmiştir. Bize enstruman çalma yeteneği, Özge’ye de güzel bir ses verilmiş. Biz bu şekilde kullanıyoruz. Alper ve Serhan müzik yapmak dışında farklı işler de yapıyorlar. Arın tonmaister ve arajmanlık yapıyor. Onur aynı zamanda Nev’le çalışıyor. Hayatını müzikle kazanıyor. Onlar bir nebze grubun diğer elemanlarından farklılar, bence müzik hem iş, hem hobi, hem de terapi.
Genelde rock, metal grupları ne gibi sorunlar yaşıyor?
En çok manevi zorluklarla karşılaştık. Bizim kulvarımızdaki bütün gruplar da aynı sorunları yaşıyor. Web’de olsun, dergilerde olsun hak edilmeyen kötü yorumlar sayesinde gruplar büyük yaralar alıyor. Metal grubu satsın satsın Türkiye’de 5 bin satar, çok büyük tanıtım yaptığını düşünürsek bu rakam belki 10 bin olur.
Halbuki bu camiada gruplar birbirine destek olsa daha iyi bir yere gelinebilir. Avrupa da gruplar en çok parayı konserlerden kazanırlar. Biz en çok parayı konserlerde kaybediyoruz. Gitarların telleri değişiyor, baget, zil alınıyor, kargo yol, yemek masrafları var. Bu bize çok pahalıya patlıyor. Bazı konserlere çıkmak için para verdiğimiz bile oluyor. Bu camiada ayakta kalmaya çalışıyoruz. Örneğin İstanbullu bir grupsanız ve şehir dışında bir konser oluyorsa siz yol masraflarınızı istediğinizde, organizatörlerin dışındaki insanlar dahi “yerli gruplar, bir de para istiyorlar” diyorlar. Biz zaten yol ve konaklama masraflarını veriyoruz, emek harcayıp üstüne bir de laf yiyoruz.
Şunu söylemekte yarar görüyoruz, amatör ruhumuzu korumaktan, amatörce çalmaktan büyük zevk duyuyoruz. Hayatımızı kazanmak için başka işlerde çalışmak zorundayız. Bu diğer gruplar için de geçerli.
Albümü çıkarmadan önce aldığınız ödülden bahseder misiniz?
2003 yılında TRT 2’ de yayınlanan “Rock Market” programında çıktığımız gün söylediğimiz şarkı sonradan sahne görüntüleriyle “Never To Be Buried” EP olarak yayınlanarak ödül aldı. Bu ödül, albümü yapmamız konusunda bizi çok cesaretlendirdi. Bu tip şeyler gruplar için motivasyon açısından çok önemli.
Hiç cover yaptınız mı?
Cover yaptık ve çok eğlenceli olduğunu düşünüyoruz. İlk ‘cover’ımızı Depeche Mode’un “Enjoy Of Silence” ve Black’ten de “Everythings Coming Up Roses” parçalarına yaptık. Bizim üzerinde rahatça oynayacağımız, kendi yorumumuzu katacağımız şarkıları yapmayı tercih ediyoruz.
Grup olarak bundan sonraki hedefiniz ne olacak?
Türkiye’de ve Avrupa’da daha fazla insana ulaşmak, yurtdışında bir festivalde yer almak bizim için çok önemli.
08/04/2005

EVANESCENCE KONSERİ


Kuruçeşme Arena'da Evanescence Konseri

7 yıldır çalıştığım Evrensel gazetesinde arada konserlere gitme ve fotoğraf çekme fırsatım oldu.
Yapmak istediğim bir işte konser fotoğrafçılığı. Çok keyifli..


http://zrzarza.deviantart.com/

EVRENSEL HAYAT

Evrensel gazetesi ile birlikte pazar günleri yayımlanan Hayat ekinin sayfa tasarımlarını yaptım.

EVRENSEL GAZETESİ